Titreşim Maruziyet Ölçümü
Titreşim maruziyeti ölçümü, iş yerlerinde çalışanların mekanik titreşimlerden kaynaklanan sağlık risklerini değerlendirmek için kullanılan çeşitli standartları ve yöntemleri içerir. TS EN ISO 5349-1 ve TS EN ISO 5349-2, el ve kol titreşimlerinin ölçülmesine yönelik prosedürler ve analiz yöntemlerini belirlerken, TS ISO 2631-1 ve TS EN 1032+A1 tüm vücut titreşimlerinin sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirir. TS EN 1032+A1 genel ölçüm ve değerlendirme kriterleri sunarken, TS 10354 ve TS ISO 4866 iş yerlerinde titreşimlerin değerlendirilmesi, risk analizi ve kontrol önlemleri hakkında kapsamlı bilgi sağlar. Bu standartlar, titreşim maruziyetinin doğru bir şekilde ölçülmesi, değerlendirilmesi ve yönetilmesi için gerekli yöntem ve prosedürleri belirler, böylece iş yerlerinde sağlık risklerini minimize etmeye yönelik kapsamlı bir çerçeve sunar. Avrupa Birliği’nde, el ve kol titreşimlerinde günlük maruziyet seviyesi (A8) 2.5 m/s²’yi, tüm vücut titreşimlerinde ise 0.5 m/s²’yi aşmamalıdır; sınır değerleri ise sırasıyla 5 m/s² ve 1.15 m/s²’dir. Bu sınırlar, 2002/44/EC Direktifi ve EN ISO 5349 standartlarına dayanır. Türkiye, Avrupa standartlarına uyum sağlamakla birlikte, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği ile ilgili düzenlemelerle titreşim maruziyeti sınırlarını belirler. Maruziyet eylem değerleri belirli sürelerde ek koruyucu önlemler gerektirirken, sınır değerleri aşıldığında sağlık ve güvenlik risklerini azaltmak için zorunlu önlemler alınmalıdır. Titreşim maruziyetinin doğru bir şekilde yönetilmesi için kalibrasyonlu ölçüm cihazları kullanılır, risk değerlendirmesi yapılır ve uygun koruyucu önlemler alınır. Bu düzenlemeler, titreşimin sağlık üzerindeki olumsuz etkilerini minimize etmeyi hedefler.
